5.6.08

kamyon kapıya dayandı.artık taşınma zamanı.düşünüyorum kedilerimi nasıl zaptedeceğimi,onlara yeni evlerini nasıl benimseteceğimi;onları kaybetmekten korkuyorum.Günlerdir ,taşınma telaşı ile birlikte ,bu konu oldukça huzursuz ediyor beni.bir gece önceden evde kalmaları için ne gerekiyorsa yaptım.yemekse yemek,oyunsa oyun,sessizlikse sessizlik..sabah olduğunda arabaya yerleştirdim ki kalabalıktan,hareketten ürkmesinler.rahatlamıştım.
Hiç planda olmayan birşey oldu,aksilik..arabayı bir metre kadar ileriye almak gerekiyordu.kapı açıldığında Hido(beyaz kedi)aralıktan kendini dışarıya attı ve gözden kayboldu yıkıldım.gitmek zorundayım. herşey hazır yadigar benim ağırbaşlı kedim arabada uyumaya koyulmuş.aklımda bir kaç gün içinde , kedimi bulup yanıma alma düşüncesiyle ayrıldım evimden..
kaç kere geldim sayısını unuttum hido nerdesin?
şimdi bir takım aksiliklerden sonra aynı eve geri döndük..gözlerim sürekli etrafta dolanan beyaz kedilerde.Hiçbiri Hido değil..
o başkaydı..bu yaşıma kadar çok kedi büyüttüm.Hiç onun gibi iyi huylu,yumuşak,hassas bir kedim olmadı.Çoğunluğu yaramaz,zıpır dediklerimizden.yadigar'da onun kadar olmasa da bana çok düşkün bir kediydi..hido büyüttü yadigar'ı diyebilirim..yadigar benim elime doğdu.kardeşlerinin içinde en cılız,en şaşkın oydu.ama huyu farklıydı.Canım benim..tahmin edebileceğiniz gibi onu da kaybettim İzmir'de.sokağa çıkmaya yeni başlamıştı.bir gün çıktı bir daha onu da göremedim..çok dolaştım sokaklarda,adım kedi arayan deli kadına çıkmıştır sanırım..bulamadım..hala gözlerim yollarda,aklıma geldikçe içim acır..

Hiç yorum yok: