23.12.09

yorumsuz...

Bir insanı nasıl tanırız ona nasıl bir deger Veririz diye soruldugunda ..
Cogumuz bakarız gozlerine der ...
Gözlerine bakarız
ve o gozlerdekı ifadeyle bulusunca Gözlerimiz
ilk notumuz
o kisi hakkında ilk izlenim
ve dusuncemız oluşur.
Peki ...
Siz hic hayvanların gozlerine BAKTINIZ MI?
Birlikte onların dünyasında dolasmayı teklif edıyorum size su anda ...
Bu sevimli kedinin gozlerine bakınca
.. bir çok insanda dahi olmayan derinlik ve manayı gorebılıyor İnsan ...
Bu bir hayvandır hic duygusu yoktur
Onlar dusunemez Diyebilir mı insan bu Bakışlar karşısında?
Peki bu sevimli seker ıcın ne düşünüyorsunuz?
Bir çok İnsan Tabaklar dolusu yemegi yerken aklına başkaları gelmez
Ama bu minik
bunu bulamayanlar da var diye
Aklına gelmiş kalakalmıs oyle dızılmıs bogazına lokmaları ...


Ya aman ya
bır kuzu işte!
Beyni bile yoktur onların diyenler icindir bu kare!
sız zordasınız
cevrenızde Düşünen varlık diye adlandırılan insanlardan hiç bir yardım alamadıgınız cok
bir yasamıssınızdır
ya bu Ayıcıklar!
zorda kalan arkadaşına hiç düşünmeden omuz verebilir o.



Anne sevkatı denilen duyguyu bir çok anne bugün cocuguna göstermekten acızken Yandaki Kare
belki bunu unutan kişilere güzel bir örnektır.
Kazaya ugrayan arkadaşına yardım için cırpınır o. .. Dili yoktur konusarak anlatamaz.
.
Ama kosturur yardım ister .. Acı çeker ... Bılınenın aksine Onlar da sevgi ve vefa çoktur.
Ayrılmaz yanından yaralının.Belkı bir kac dakika sonra başka biri ona carpana kadar:
Bakıslarında anlam yukludur.Bır kaç saniye gözlerinin içine baktıgınızda size şunu sorar;


Doğayı neden katledıyorsunuz?
suyu!
toprağı!
neden kırletıyor
böylesine tuketıyorsunuz.
Benım yasam hakkım yok mu?
***
Bakamazsınız daha fazla gozlerine ...
Söyleyecek sözunuz
cevap verecek yuzunuz yoktur İnsan olarak ...
Mınıktır, masumdur bebektir Çokça o. Hayvanların cogu gibi ... buyudugunde bile masumıyetını kaybetmedıgınden.Hep bebek ve masum kalır. Tertemiz, kotulukten uzak.

Yardıma Muhtaçtır ... Senin yokettıgın kaynaklarındakı suyu ...
Pet sısede ona sunan

icinde sevgi kalan insanlara
Elini uzatır yine cocukca masumıyetı ile.


O sevgiyi sınırsızca sunar
Bır atsa kediye Sıcacık sevgisini gostermesınde bır sınır ve sakınca yoktur.
Bır maymunsa insana aynı şekilde.
.




Bazen evinizde yasayan kedınızdır o. ..

Evin buyumeyen bebegıdır ...

Evdeki minik Bebeğinizin davranışlarını taklit eder ki
onu da
bebegınız kadar cok sevesınız,
sızı cok, sever
sevgınıze ise Muhtaçtır ... verdiğiniz sevginin hep fazlasıyla Karşılığı vardır onda ...

Hayat mücadelesi onlar için de geçerlidir.

hem de en Acımasız kalıyle.

O kucucucuk boyuna bakmadan

savaş verir bır lokma ekmek icin.



Masumdur

hep masum ...

Olabildiğince

sınırsızca
bır bebek
bir melek kadar MASUM ..


Dosttur ...

O size Sıcaklığını sevgisini

her alanda hıssetırır.

sizin elınızı uzatmanız
kollarınızı acmanız yeterlidir o hep sizin yanınızdadır ...


İstedıklerı Çok az

sevgınız ...
Sadece sevgınız ...

Ne olur,
cocuklarınıza
hayvan sevgisini asılayın,
yerdekı karıncayı bile ıncıtmesınler ...
Bız ve cocuklarimiz
bu sevgili hayvan dostlarımızın gozlerine bakarken
suçluluk duymayalım.
o sınırsız sevgiyi onlarla paylaşalım ki,
dunya daha dayanılır
daha guzel olsun ...

10.12.09

artık kedi köpek gibi kavga ediyorlar demeyeceğiz...

Dostluğun,sevginin ırkı,dili,dini yoktur...























29.11.09

Veda/Bekir Coşkun

BEYKOZ-Riva Köyü'ndeki camide, cenaze namazı kılınacaktı. Cemaat yerini aldığında kurt kırması bir köpek tabutun tam altına gidip yattı.
Onu kovmak isteyenler oldu ama imam ve cenaze sahipleri, "Vedalaşmak onun da hakkı" dediler.
Kurt, tören boyunca tabutun altından kalkmadı...

*

Riva'nın sevilen gençlerinden elektrikçi Hakan, o gün şehre gitmişti. Sokakta bulup büyüttüğü ve çok sevdiği köpeği, onun dönüşünü her zamanki gibi yüzü yola dönük öyle bekledi.
Ama Hakan dönmedi...
Trafik kazası geçirip ölmüştü Hakan.
Ertesi gün cenazesini kentten doğrudan doğruya cami avlusuna getirdiler.
Kurt, o tabutun içindekinin Hakan olduğunu nasıl anladıysa, oralardan ayrılmadı. Şaşkın ve canı yanmış gibi tedirgin, insanların arasında dolanıp durdu. Tabut camideki taşın üzerine konulur konulmaz gelip altına yattı. Duyarlı okurum İrfan Sarp, bu acı manzaranın fotoğrafını da gönderdiği notunda "Hepimiz bu dostluk ve vefa karşısında şaşkındık" diyor.

*

Ben tanığıyım...
Elimize bıçak-sopa aldığımızda kaçmalarından hayvanların korkularını... Başlarını okşadığımızda peşimizden koşmalarından sevgilerini... Gelmediğimizde yolumuzu beklemelerinden vefalarını...
Hiçbir zaman anlamak istemedik...
Ayakta kesilirken sahibinin ona kötülük yapabileceğini düşünmeden boynunu uzatan develerin, köydeki evine dönmek için kendini tellere vuran buzağıların, arkadaşlarından ayrıldığı için sabaha kadar ağlayan kuzuların "duyguları" olduğunu görmek istemiyor insanoğlu...

*

Hakan'ın köpeği, cemaatle birlikte mezarlığa gitti o gün.
Herkes evine döndü, o ayrılmadı oradan...
Köyün gençleri, kurdu daha sonraki günlerde hep mezarlıkta Hakan'ın mezarının başında oturmuş gördüler.
Riva Köyü'nün mezarlığından geçerseniz...
Aç, cılız, acı içinde bekleyen bir kurt görürseniz eğer...
Odur...
Hakan'ın köpeği'dir...

Bekir Coşkun'un yazısı


28.9.09

Barınak.../alıntı..


Image
BARINAĞIN kapısı açılıp da birileri içeri girdiğinde, evlerden atılmış köpekler "Beni almaya geldiler" diye sevinç çığlıkları atarlar.

Ön patilerini tellere dayayıp "burdayım" der gibi bağırırlar.



Oyuncu küçük köpekler, o evlerde öğrendikleri takla atma, el verme gibi numaralarını yapmaya başlarlar.

Hepsinin gözü kapıdan içeri girenlerdedir.

Kimisi, "O gelenler bizimkiler, seninkiler değil..." dercesine yanındaki köpeği pataklar.

Bir sevinç fırtınası eser barınakta.

Kimisi kapatıldığı tel kafesin kapısına kadar koşup koşup döner.

Kendilerini almaya geleni görmek için çırpınırlar, irili ufaklı köpekler, sevinç çığlıkları birbirine karışır.

Ama kimse gelip onları oradan almaz.

Gelenler gittiğinde, arkalarından son bir kez bakıp, hüzünle tellerin arkasındaki köşelerine çekilirler.

*

Böyledir belediyelerin köpek barınakları.

Oradakiler, insanlara biyolojik olarak en yakın, bir büyümeyen çocuk zekásına sahip canlılardır.

Bizlere bağlanırlar, severler, özlerler, üzülürler, ağlarlar... Bunu insanoğlu anlamak istemez.

İşte; Bandırma Belediyesi’nin barınağında görevliler bir gecede 280 köpeği öldürdüler. Sebep; içlerinden birisinde (elbette belediye veterinerinin aşı yapmaması ve bakımsızlık yüzünden) kuduz gözükmesi...

Bir insanda bulaşıcı hastalık görüldüğünde, tüm mahalledekileri öldürürler mi?..

Bandırmalılar sevecen, iyi yürekli, merhametli insanlardır. Bu Bandırma’ya yakıştı mı?..

Image

Bölgenizde bir barınak varsa, gidip bakın...

Bir ölüm kampı gibidir çoğu.

Aklı, sevgisi, duyguları olan canlıları toplayıp tellerin arkasına kapatmak, onlara yardım için değil, onları sevmeyenlere ve istemeyenlere hizmet içindir.

Gözleri barınağın kapısında öyle beklerler onlar. Bir gelen olduğunda...

Sevinç çığlıkları atılır, küçük kaniş takla numarasını yapar, seter durduğu yerde zıplar, kangal kırması çıkış kapısına doğru koşup koşup döner. Ama onlar insanoğlunun merhametsizliğinin farkında değillerdir.

Bir gece o kapıdan canavar girer içeriye, insan kılığında...

BEKİR COŞKUN

HAYTAP



11.9.09

bulut

9.9.09

böyle bir sevmek...


yaşanılan bu sel falaketi sonrası hissettiklerimizi anlatmaya kelimeler yetmiyor doğrusu...yoğun duygular arasında bir de öfke var...öfke belki de en baskın olanı..olmalı da ..plansız kentleşmeler,alt yapıların yetersizliği..ölenlere rahmet,ailelerine sabır diliyorum..bu felaketten kurtulabilmiş insanlarımıza da büyük geçmiş olsun...umarım devlet bu acılarda bir takım dersler çıkarır..(ne yazık ki bu temenniden öteye geçemiyor şöyle geçmişe dönüp baktığımızda hiç bir şeyden ders alınmadığını görüyoruz)

bu felaketin tam ortasında bir fotoğraf...dinlendiği,üzerinde düşünüldüğünde ne çok şey anlatıyor..belki de yılın fotoğrafı olması gerekir...Acı,heyecan,endişe,sevgi,bağlılık....buyrun bu duygu durumlarına sizde ekleme yapın...

8.9.09

hayvanlar bizim esirimiz değildir!!!!!!




Bir an için yer değiştirin..Söyleyin nasıl hissederdiniz ? Lütfen bu video'yu arkadaşlarınızla paylaşın , paylaşın ki şunu bilsinler : HAYVANLAR BİZİM ESİRİMİZ DEĞİLDİR HAYVANLAR BİZİM GİYSİMİZ DEĞİLDİR HAYVANLAR BİZİM ONLARI EĞLENCE UĞRUNA ...KULLANABİLECEĞİMİZ VARLIKLAR DEĞİLDİR Lütfen hayvanlara eziyet'e göz yummayalım.Unutmayın herzaman birşeyleri değiştirebiliriz.. "Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da (melekler) size merhamet etsinler (Tirmizî, "Birr" B. 16)"