28.3.09

üç bacaklı köpüş sıcak bir yuva arıyor/alıntı

Çok mutsuz.
Oda trafik kazası sonucu maalesef 1 bacağını kaybetti.
Kimse ona bakmıyor 3 bacaklı diye....
O ise sadece uzaktan size bakıyor.
Biliyor onunla kimse ilgilenmiyeceğini.
Belki şansı güler ona birisi yuvasını açarda eski mutluluğuna kavuşur. Onun gibi trafik kazası geçirmiş 5 tane daha 3 bacaklı arkadaşı var.

Kısırlaştırılmış ve kuduz aşıları yapılmıştır.

Oda 4 ayaklı candostları gibi her şeyi çok rahat yapabilirler.
Evinizi bile korurlar. .
Bir ömür boyu beraberliğin garantisini verebilirseniz eğer buyrun sizi bekliyoruz .

Sahiplenmek için nufus cuzdanı ve ikametgahı belirten fatura fotokopisiyle beraber ailenizle gelmeniz gerekiyor.

Ziyaret saati 12:00 - 15:30 arasıdır.

0532 627 02 38
Petarkadaş.com

önemli...

Doğa, Çevre ve Hayvan Hakları Açısından Bir Devrim ve Bir İlk Yaşanıyor !


Image

Duyuru ;

Seçime Bir Gün Kala Yurdun dörtbiryanından,
Yüzlerce Belediye Başkanı Adayı Tarafından
İmzalanmış Taahhütnameler HAYTAP'a Ulaşıyor !


Her Saat Süresi
Bir Çok İlimiz ve İlçemizin Belediye Başkan Adaylarının

HAYTAP Taahhütnamesine İmza Attığı Bilgisini İletmekten
Memnuniyet Duyuyor,


Öncelikle
Duyarlı Tüm Belediye Başkan Adaylarına,

Kampanya ve Çalışmalara
Katılıp Destek veren Tüm Üyelerimize,

Temsilciliklerimize ve Gönüllülerimize
Sonsuz Teşekkür Ediyoruz.

HAYTAP
HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU


27.3.09

mimlendim!

beğenerek, severek takip ettiğim begonvilli ev,beni de mimlemiş. Küçük dostlarımızı koruma ve yaşatma adına yaptıkları için ve de beni mimlediği için teşekkür etmek isterim.
Konumuz lakap
küçüçük bir kız çocuğuyken,babam bana Jandark derdi.Sanırım çok hareketli,yaramaz bir çocuk oluşumdan böyle diyordu.Nerde ağaç,nerde duvar hemen tırmanıverirdim tepesine..çok kafa,göz patlattım bu nedenle..
Biraz büyüdüğümde,fazla dağınıktım.Pek fazla temizlik işleriyle ilgilenmezdim.(onca dağınıklığımın arasında da bir düzenim vardı:))lakabım Pasaklı sally oldu...(biz çocukken popüler bir diziydi)
En son üniversite de bir lakabım oldu:Rose&day.olay şöyle gelişti.çok yakın bir arkadaşım yurt dışından gelen arkadaşına beni tanıtmak için adımı tercüme etmişti.O gün bu olaya epey gülmüştük.sonra ki dört sene bana böyle seslenecekleri aklıma gelmemişti doğrusu.tabbi teleffuz ederken aynen okunduğu gibi olacak:rosandday....
ben de Zeugma'yı mimliyorum...

Begonvilli ev

Zeugma

16.3.09

kedi kulubeleri projesi


Bu kedi kulübeleri projesinin temelleri, Nişantaşı’nda yaşayan hayvan sever Mimar arkadaşım Didem Gökgöz’ün telefonuyla atıldı. O bölgedeki hayvan sever gönüllülerin, Şişli - Mıstık Parkında bir kenara, sürekli olarak besledikleri ve kısırlaştırma ameliyatlarını gerçekleştirdikleri kedileri, barındırma maksatlı derme çatma kulübeler yaptıklarını, ancak özellikle Teşvikiye muhtarının ve çevreden bir kısım insanların, bu kulübeleri sürekli attırdığını ya da attığını, açıkta kalan kedilerinin hastalandığını ve bir kısmının da öldüğünü söyledi.


İlk bunu duyduğumda, 3-5 kediciğin bir koskoca mahalleye nasıl ve neden sığdırılamadığını anlamaya çalıştım. Sonunda, yine insan gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım. Bencil insan doğası, çevresinde kendinden başka hiçbir canlının var olmasını istemediği gibi var olmasına saygı duymuyor daha da kötüsü tahammül edemiyordu. Ama tahammül edememesi, hiç bir şeyi durduramayacaktı…

Bu hayvanların, varlığı ve yaşam hakları, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile tanınmış ve güvence altına alınmıştır. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Kanunun Uygulama Yönetmeliği uyarınca, özellikle de sokak hayvanlarının sorumluluğu, Belediyelere verilmiştir. Sokak hayvanları için hayvan sever gönüllüler ile Belediyelerin birlikte, iş birliği içinde çalışmaları, hem Kanunda hem de kanunun Uygulama Yönetmeliğinde açıkça ön görülmüştür.

İşin özü, bu hayvanların yaşama ve barınma ihtiyaçlarını gidermek, insanoğlu
nun göstereceği bir lütuf değil yasa gereğidir.

Biz de, bu yasal dayanaktan güç alarak Belediye Başkanına gidip durumu izah ettik. O da, tüm içtenliğinle projemize sahip çıkarak ilk olarak bu projenin, Şişli – Mıstık Parkında başlatılmasına destek verdi. Sayın Başkan, aynı zamanda, Mayıs ayında 100 adet kulübe yaptıracağını ve bu projeyi ilçesi bazında yayacağına dair de taahhütte bulundu.


Şimdi, Mıstık parkında, değişik 2 mimari yapıda, 3 adet kedi kulübesi mevcut. Kulübeler toplamda, 12 kedi için düşünülmüş de olsa, içinde barındırdığı kedi sayısı, yirmileri geçiyor. Bu soğuk havalarda, insanoğlunun bir türlü beceremediği paylaşmanın en güzel örneğini göstererek sıcak yuvalarını diğer kedilerle paylaşıyorlar.
Belediye ile gönüllülerin işbirliği içinde çalışması, meyvelerini Şişli’den sonra da Kadıköy’de verdi. Kadıköy – Özgürlük Parkına da 1-2 adet kedi kulübesi konuldu.


Burada amacımız, hiçbir zaman sadece 5 ya da 6 adet kedi kulübesini 1-2 adet parka koyup adını “proje” olarak çıkarıp sonra da “işimiz bitti” demek olmadı.

Amacımız, en başından beri, hayvan sever gönüllülere yol göstererek onlarla birlikte çalışarak, bunu İstanbul ili bazında, bütün ilçelere, ilçelerdeki bir çok parka yaymak oldu.

Lütfen, sizler de, bu parkları emsal göstererek yasal düzenlemelerden hareketle, kendi İlçe Belediye Başkanlarınıza giderek talepte bulunun. İnsanlar için yapılan parklarda, esasında daha en başından onların yeşilini katlederek şehirleştirdiğimiz ve beton yuvasına dönüştürdüğümüz sonra aralarına ufak tefek konuşlandırdığımız bu yeşil parklarda, onlara ait ufak köşeler yaratılmasına katkıda bulunun. Bu köşelerin yaratılmasını mümkün kılmak için 19 Mart öncesinde, lütfen ilçe Belediye Başkanlarınızı ziyaret ederek talepte bulunun!!

Bu tarz bir projede yer almak hem yasal hem de vicdani sorumluluk gereğidir.

Av. DENİZ TAVŞANCIL KALAFATOĞLU İSTANBUL BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKAN YARDIMCISI


NOT: Talep halinde, Belediye Başkanlığına başvuru dilekçesi Örneği ile kulübe mimari çizimleri, deniztavsancil@yahoo.comBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır adresine başvurulduğunda gönderilecektir.

Örnek Dilekçe :

İstanbul, 12.02.2009 SAYIN ……………………….. BELEDİYESİ BAŞKANLIĞI’NA, K O N U: İlçe sınırlarınız içindeki parklarda uygulamaya geçirmek üzere “kedi kulübeleri projemize” destek vermenize ve bu parklara kedi kulübeleri yerleştirilmesine ilişkin taleplerimizin arzıdır. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Kanunun Uygulama Yönetmeliği uyarınca, sokak hayvanlarının sizin sorumluluğunuzda olduğu malumlarınızdır. Yine Kanunda ve kanunun Uygulama Yönetmeliğinde, sokak hayvanları için hayvan sever gönüllüler ile Belediyelerin birlikte, iş birliği içinde çalışmaları ön görülmüştür. Belediye ile gönüllülerin işbirliği içinde çalışması, meyvelerini ilk önce Şişli’de daha sonra da Kadıköy’de vermiştir. Bir grup gönüllü “Parklarda Kedi Kulübeleri Projesi”ni Şişli Belediye Başkanı’na sunmuş, Sayın Başkan da bu projeye destek vermiş hatta bu projeyi ilçesindeki diğer parklara da yayacağını taahhüt etmiştir. İlk olarak, Şişli İlçesi sınırlarında Mıstık Parkına bir köşeye 3 adet kedi kulubesi, Belediye Başkanı tarafından konulmuştur. Böylelikle, hem yasanın ön gördüğü sokak kedilerine barınma imkanı sağlanmış olmuş, hem Belediye Başkanının sahip çıktığı bu proje sayesinde hayvanlar ve gönüllüler diğer bazı çevre insanlarının tacizinden kurtulmuş hem de 21. Yüzyıl medeni topluma yakışır bir proje yerine getirilmiş bulunmaktadır. Değerli Başkanım, sizden de ricamız, “Parklarda Kedi Kulübeleri Projesi”’ne destek vermenizdir. ………. İlçesi sınırlarında yer alan ………… parkına kedi kulübeleri koymanızı, önemle rica ediyoruz. Bu tarz bir projede yer almak hem yasal hem de vicdani sorumluluk gereğidir. Bu konuda göstereceğinize inandığım ilgi ve destek için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla,
haytap

11.3.09

gürpınar

Gürpınar Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi 14 Martta Açılıyor !

Federasyonumuzun kurucu üyelerinden Doğayı ve Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (DOHAYKO)' nun , İstanbul Gürpınar'da yerel yönetimle işbirliği sonucu Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi 14 Mart Cumartesi günü açı
lıyor. Bölgenin en önemli hayvan bakımevlerinden biri olan Gürpınar'daki bu tesis için yıllarca uğraşan Sema Mandev Hanım'ın da katkılarının, yılmaz çabalarının ve azminin tüm Türkiye'ye örnek olmasını diliyoruz.


Tüm hayvan hakları savunucuları , gönüllüleri ve basın mensubu arkadaşlarımız açılışa davetlidir.

HAYTAP

7.3.09

kediciğe yuva../alıntı



Herkese Merhaba,

Gecen hafta inanilmaz bir olay yasadik. 4,5 yildir ekte resimleri bulunan kedicige bakan aile, bebek bir kopek alip, bu kediyi tasima cantasina koyup, veteriner klinigine biraktilar. "Biz artik kopek aldik, kediyle birlikte olmaz" dediler ve gittiler. Ugrasin, deneyin, alisin, vazgecmeyin dedim dinlemediler. 4,5 senedir yasadigi evinden pat diye atildi cocukcagiz. Simdi kafeste, sorumluluk sahibi yeni sahibini bekliyor. Tum asilari bebekliginden beri yapilmis, hicbir saglik problemi yok.
Bu mailin dolasmasina yardimci olur musunuz lutfen? Umarim bu cocuga bir yuva bulabiliriz.

Iletisim :
Onur Karadag :
onur.s_karadag@hotmail.com
veya
Sema Ozpekmezci : sozpekmezci@gmail.com

PetArkadaş

4.3.09

3.3.09

hayvanlar üzerinde yapılan deneyler hakkında

Image


Yanlış yönlendiren, insan bedeni ve hastalıkları konusunda yanlış bilgilerden yola çıkmalarına sebep olan hayvan deneylerine örnekler.


Hayvan deneyleri zaten kısıtlı olan kaynakların boşa harcanmasına, tıp alanında kaydedilebilecek gelişmelerin ve keşfedilebilecek yeni tedavi yöntemlerinin gecikmesine, dolayısıyla hasta insanların daha uzun süre acı çekmelerine ve bu hastalıklardan ölüm oranlarının artmasına sebep olur. Hayvan deneylerinden elde edilen bilgilere dayanarak uygulanan yanlış ilaç tedavileri yaralanma ve ölümle sonuçlanabilmektedir .


1. Deney hayvanlarında sigara içmeye bağlı kanser oluşmasını sağlamak zor olduğu için sigaranın kansere yol açmadığı zannediliyordu. Pek çok insan bu inanıştan yola çıkarak sigara içmeyi sürdürdü ve sigaraya bağlı kanser türleri nedeniyle yaşamını yitirdi.
2. Benzenin insanlarda lösemi hastalığına neden olduğuna işaret eden klinik ve epidemolojik kanıtlara rağmen, üretici firmaların yaptıkları hayvan deneylerinde farelerde lösemiye yol açmadığı için pek çok endüstri dalında benzen kullanılmaya devam edildi.
3. Sıçanlar, hamsterlar, domuzlar, fareler, maymunlar ve babunlar üzerinde yapılan hayvan deneyleri cam elyafı (fiberglas) ve kanser arasında hiçbir ilişki olmadığını gösteriyordu. Ancak 1991 yılında insanlar üzerinde yapılan bir araştırmanın ardından OSHA (Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı) cam elyafını kanserojen bir madde olarak ilan etti.
4. Arseniğin insanlar için kanserojen bir madde olduğu uzun yıllardır bilinmesine karşın bu gerçeğin hayvan deneyleriyle kanıtlanması ancak 1977 yılında mümkün oldu. Bu tarihe dek arsenik kanserojen bir madde olarak kabul edilmedi.
5. Hayvan deneylerinde asbeste maruz kalmanın kansere yol açtığı kanıtlanamadığı için pek çok insan asbeste bağlı kanser türleri nedeniyle yaşamını yitirdi.
6. Deneylerde kullanılan hayvanlarla insanlar arasındaki fizyolojik farklardan ötürü yapay kalp kapakçıkları ve kalp pillerinin geliştirilmesi gecikti.
7. Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalar, yüksek oranda kolesterol ve hayvansal yağ içeren bir beslenme biçimiyle kalp ve damar hastalıkları arasında anlamlı bir ilişki göstermiyordu. Bu nedenle pek çok insan kolesterolün ve hayvansal yağların zararsız olduğunu düşünerek yanlış beslenmeye devam etti.
8. Felç riski taşıyan hastalara hayvan deneylerinde olumlu sonuç veren fakat insanlar üzerinde etkisiz hatta zararlı olan ilaç tedavileri uygulandı.
9. Hayvan deneyleri, beta-blokerlerin kan basıncını düşürmediğini gösteriyordu. Bu yüzden beta-blokerlerin tedavi amaçlı geliştirilmesi gecikti. Hayvan deneyleri yapan araştırmacılar bile hipertansiyon alanında hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin başarısız olduğunu itiraf ederken, aradan geçen zamanda binlerce insan felç kurbanı oldu.
10. Tavşanlar üzerinde yapılan deneyler sonucu radial keratotomi (miyopi tedavisinde kornea üzerinde kesitler yapılarak korneanın şekillendirilmesi) operasyonunu kusursuz şekilde gerçekleştirebilecekl erine inanan cerrahların ameliyat ettiği ilk hastalar görme yetilerini kaybederek kör oldular. Bunun nedeni tavşan korneasının alt kısmından da kendini onarabilmesi, insane korneasının ise yalnızca yüzeyden onarılabilmesiydi. Günümüzde bu ameliyatlar yalnızca korneanın yüzeyi üzerinde yapılıyor.
11. Kalp ve akciğer nakli ameliyatları hayvan deneylerinde başarıyla uygulanmasına karşın bu ameliyatların yapıldığı ilk 3 hasta ameliyatı takip eden 23 gün içinde yaşamlarını yitirdiler. 1981-1985 yılları arasında bu ameliyatı olan 28 hastanın 8'i ameliyat sonrasında öldü, 10'unda obliteratif bronşiolit ortaya çıktı. Oysa deneye tabi tutulan köpeklerde bu sorun yaşanmamıştı. Obliteratif bronşiolit olan 10 hastanın 4'ü öldü, 3'ü ise hayatları boyunca solunum destek cihazı olmaksızın nefes alamadılar. Ancak bundan sonra bu ameliyatların yüksek oranda obliteratif bronşiolit riski içerdiği anlaşıldı.
12. Organ naklinden sonra nakledilen organın reddedilmesini engelleyen Cyclosporin A'nın geliştirilmesi başarılı geçen hayvan deneyleri nedeniyle gecikti. Ancak insanlar üzerinde yapılan organ nakli ameliyatlarını n sonuçları değerlendirildikten sonra Cyclosporin A geliştirildi ve kullanılmaya başlandı.
13. Genel anestezi maddesi olan methoxyflurane ile yapılan hayvan deneyleri, bu maddenin karaciğer toksikasyonuna neden olduğunu göstermiyordu. Bu nedenle pek çok insan karaciğer fonksiyonları nı yitirdi.
14. Hayvan deneyleri nedeniyle genel anestezi sırasında kas gevşeticilerin kullanımı gecikti.
15. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, ülserin bakteri nedeniyle oluşabileceğini göstermiyordu. Bu nedenle ülserin antibiyotikle tedavisi yıllarca gecikti.
16. 1976-1985 yılları arasında piyasaya sürülen 198 yeni ilacın yarısından fazlası ortaya çıkan ciddi yan etkileri nedeniyle ya piyasadan toplatıldı, ya da yeniden geliştirildi. Bu yan etkiler arasında ölümle sonuçlanan kalp ritm bozuklukları, kalp krizi, karaciğer yetmezliği, inme, solunum durması, böbrek yetmezliği ve felç de vardı.
17. Sıçanlar, maymunlar ve köpekler üzerinde artrit tedavisi amacıyla denenen flosint başarılı sonuçlar verdi. Oysa insanlar üzerinde kullanıldığında ölümle sonuçlandı.
18. Antidepresan bir madde olan zelmid, sıçanlar ve köpeklerde herhangi bir soruna yol açmadan denendi. Insanlardaysa ciddi nörolojik sorunlara neden oldu.
19. Bir başka antidepresan olan nomifensine hayvan deneylerinde yan etkisi olmayan temiz bir ilaç olarak çıktı. Oysa insanlarda böbrek ve karaciğer yetmezliğine, anemi ve ölüme neden olabileceği anlaşıldı.
20. Kalp yetmezliğinde kullanılan amrinone pek çok hayvan üzerinde denendikten sonra piyasaya sürüldü. Bu ilacı kullanan insanlarda ise trombositopeni, yani pıhtılaşmayı sağlayan kan hücrelerinin yetersizliğine neden oldu.
21. Antiviral bir madde olan fialuridine, bu ilacın kullanıldığı 15 kişiden 7'sinde karaciğer harabiyetine neden oldu. Oysa ilacın denendiği dağsıçanlarında böyle bir etkiye rastlanmamıştı.
22. İshal tedavisinde kullanılan clioquinol, sıçanlar, kediler, köpekler ve tavşanlar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuç verdi. İnsanlarda körlüğe ve felce neden olduğu anlaşıldı ve 1982 yılında tüm dünyada raflardan kaldırıldı.
23. Kalp hastalığı tedavisinde kullanılan ve hayvan deneylerinde olumlu not alan eraldin, 23 hastanın ölümüne neden oldu. Bu ilacın tanıtımında hayvan deneylerinde herhangi bir toksisiteye rastlanmadığı söyleniyordu. İnsanlarda ise körlüğe ve ölüme neden oldu. Daha sonra yapılan hayvan deneylerinde de hayvanlar üzerinde bu sonuçlar oluşturulamadı .
24. Artrit tedavisinde kullanılan opren, 61 kişinin ölümüne neden oldu, 3500'den fazla hastada ciddi yan etkiler görüldüğü rapor edildi. Oysa maymunlar ve diğer hayvanlar üzerinde denendiğinde bu tür yan etkiler görülmemişti.
25. Bir başka artrit ilacı olan Zomax, 14 kişinin ölümüne, çok sayıda insanın da ızdırap çekmesine neden oldu.

Image


26. Astım tedavisinde kullanılacak isoproterenolü n dozu hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle belirlenmişti. Ne yazık ki bu dozun insanlar için öldürücü olduğu anlaşıldı. İngiltre'de 3500 astım hastası aşırı doz isoproterenol nedeniyle hayatını kaybetti. Benzer bir sonucu hayvanlar üzerinde elde etmekse halen çok güç.
27. Başağrısı tedavisinde kullanılan methysergide, retroperitoneal fibrosis, veya böbreklerin, karın bölgesindeki kalp damarlarının ve kalbin ciddi şekilde hasar görmesine neden oldu. Aynı sonuç hayvan deneylerinde elde edilemedi.
28. Artrit ilacı olan Suprofen, böbrek zehirlenmesine neden olduğu için piyasadan toplatıldı. Bu ilaç piyasaya sürülmeden önce bilimadamları nca "…kullanım güvenliği açısından mükemmel… üzerinde denendiği türlerin hiçbirinde kalp, böbrek veya merkezi sinir sistemine ilişkin herhangi bir yan etkiye yol açmadı" şeklinde tanıtılıyordu.
29. Bir başka artrit ilacı olan Surgam, artrit ilaçlarının sıkça neden olduğu bir yan etki olan mide ülserini önlemek amacıyla mideyi koruyacak şekilde geliştirilmişti. Hayvan deneylerinde alınan sonuçların aksine, insanlar tarafından kullanıldığında ülsere neden oldu.
30. Diüretik bir ilaç olan selacryn hayvanlar üzerinde denenmiş ve başarılı sonuç vermiş olmasına karşın, 1979 yılında 24 kişinin bu ilaca bağlı karaciğer yetmezliğinden ölmesinin ardından piyasadan toplatıldı.
31. Bir kalp ilacı olan Perhexiline, hayvan deneylerini başarıyla geçmişti. Ancak insanlar tarafından kullanıldığında karaciğer yetmezliğine yol açtığı anlaşıldı ve piyasadan toplatıldı. Hayvan deneylerinde belirli bir tür karaciğer yetmezliği aranmasına karşın bu sonuca ulaşılamamıştı.
32. Mide bulantısı ve kusmayı önlemek amacıyla geliştirilen Domperidone, insanlarda kalp ritmi bozukluğuna yol açtığı için piyasadan toplatıldı. Köpekler üzerinde insanlara verilen dozun 70 katı denenmesine karşın aynı sonuç elde edilemedi.
33. Kanser tedavisinde kullanılan mitoxantrone, insanlarda kalp yetmezliğine neden oldu. Oysa köpekler üzerinde denenmiş ve bu tür bir sonuca rastlanmamıştı.
34. Gastrik ülserin önlenmesi amacıyla geliştirilen carbenoxalone, insanlarda kalp yetmezliğine varacak ölçüde su toplanmasına sebep oldu. Aynı sonucu hayvanlar üzerinde elde etmek için yapılan deneylerde sıçanlar, fareler, maymunlar, tavşanlar kullanıldı ancak bu tür bir yan etki oluşturulamadı .
35. Bir antibiyotik olan clindamycin, insanlarda kolite neden olabilmektedir. Oysa bir yıl boyunca her gün bu ilacın verildiği sıçanlarda ve köpeklerde bu tür bir yan etkiye rastlanmamıştı. Deneylerde kullanılan hayvanlar, insanlara verilen dozun on katını tolere edebiliyorlardı .
36. Hayvan deneyleri valium tipi ilaçların etkisini kanıtlamıyordu. İlaç geliştirildikten sonra da hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde etkinliği kanıtlanamadı.
37. Pharmacia & Upjohn firması, multiple sclerosis tedavisi için geliştirilen Linomide adlı ilacın çok sayıda hastada kalp krizine neden olmasının ardından klinik testlerini durdurmak zorunda kaldı. 1200 hastanın 8'i ilaca bağlı kalp krizi geçirmişti. Hayvan deneylerinde ise bu tür bir yan etkiye rastlanmamıştı.
38. Dikkat eksikliği hiperaktif bozukluğunun tedavisi için geliştirilen Cylert, 13 çocukta karaciğer yetmezliğine neden oldu.. Bu çocukların 11'i öldü veya karaciğer nakli yapılması gerekti.
39. Parkinson hastalığının tedavisi için geliştirilen Eldepryl'in kan basıncında aşırı bir artışa neden olduğu anlaşıldı. Hayvanlar üzerinde ise bu tür bir yan etkiye rastlanmamıştı.
40. Fenfluramine ve dexfenfluramine bileşiminden oluşan bir diyet ilacı, kalp kapakçıklarında anormalliğe neden olduğu anlaşıldığı için piyasadan toplatıldı. Hayvan deneylerinde ise herhangi bir kalp sorununa yol açmamıştı.
41. Diabet ilacı olan troglitazone (Rezulin), hayvan deneylerini geçmesine karşın insanlarda karaciğer harabiyetine neden oldu. İlacın üretici firması en az bir hastanın bu nedenle hayatını kaybettiğini, bir başka hastanın da karaciğer nakli ile yaşatılabildiğini itiraf etti.
42. Yüzyıllardır kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan digitalis bitkisi hayvan deneylerinde kan basıncının artmasına neden olduğu için, bu bitkiden elde edilecek ilaçların geliştirilmesi ertelendi. İnsanlarda başarılı sonuçlar verdiği kanıtlandıktan sonra digitalis bitkisinden geliştirilen digoxin adlı madde sayısız insanın hayatını kurtardı. Hayvan deneylerinde alınan yanıltıcı sonuçlar nedeniyle ilacın geliştirilmesi bu denli gecikmeseydi, pek çok insanın hayatı kurtulabilirdi.
43. Doku reddini önlemek için geliştirilen FK 506 (Tacromilus) , hayyvanlarda ciddi ölçüde toksikasyona neden olduğu için piyasaya sürülmeden önce klinik deneylerde kullanıldı. Hayvan deneyleri bu maddenin cyclsporin ile birlikte kullanıldığında yararlı olduğunu gösteriyordu, oysa insanlarda tam tersinin geçerli olduğu anlaşıldı.
44. Hayvan deneyleri kortikosteroidlerin septik şoku (kanda bakteriye bağlı enfeksiyon) önleyebileceğine işaret ediyordu. Ne yazık ki insanlarda kullanıldığında kortikosteroidlerin septik şok nedeniyle ölüm oranını arttırdığı anlaşıldı.
45. Alexander Fleming, tavşanlarda etkisiz kalan penisilini iyileşme şansı olmayan bir hastası üzerinde denemişti. Fleming penisilin deneylerini tavşanlar yerine domuzlar veya hamsterlar üzerinde yapmış olsaydı, bu hayvanlar ölecek ve penisilin insanlarda asla kullanılmayacaktı . Penisilinin keşfiyle Fleming'le birlikte Nobel ödülü alan Howard Florey şöyle diyordu: "İyi ki 1940larda bu hayvanlarla deney yapılmıyordu; yoksa büyük ihtimalle penisiline lisans verilmez ve antibiyotik ilaçlar geliştirilmezdi."
46. Fluorid tavşanlarda kansere neden olduğu için insanlarda diş çürüklerini önlemek amacıyla kullanımı uzun süre gecikti.
47. Ciddi yan etkileriyle tanınan thalidomide ve DES, hayvan testlerinde başarılı sonuç vermiş ve piyasaya sürülmüştü. Bu ilaçlar nedeniyle on binlerce insan hayatlarını kaybetti veya ızdırap çekti.
48. Hayvan deneyleri, HIV virüsünün ne kadar hızlı çoğaldığını göstermiyordu. Araştırmacıların yanlış bilgilenmesine neden olan bu deneyler nedeniyle AIDS hastaları doğru şekilde tedavi edilmedi ve yaşam süreleri önemli ölçüde kısaldı.
49. Çocuk felci aşısının mucidi Dr. Albert Sabin, hayvan deneyleri nedeniyle bu aşının geliştirilmesinin geciktiğini söylüyor. Geliştirilen ilk kuduz ve çocuk felci aşıları hayvanlarda olumlu sonuç vermelerine karşın insanlarda denendiğinde ölüme ve sakatlığa sebep oldular.
50. Hayvan deneylerinde görev alan pek çok araştırmacı, taşıyıcı hayvanlar için zararsız olan fakat insanlar için ölümcül olan hastalıklar (örn. Hepatit B) nedeniyle ağır şekilde hastalandılar veya hayatlarını kaybettiler.

Image

Hayvan deneylerine harcanan zaman, para ve kaynaklar insanları temel alan araştırmalar için kullanılabilirdi. Klinik çalışmalar, in vitro araştırmalar, otopsi, pazarlama sonrası gözlem, bilgisayarda modelleme, epidemoloji ve genetic araştırmalar insanlar için tehlike arz etmeyen ve doğru sonuçlar veren seçeneklerdir.
Hayvan deneylerine harcanan kaynaklar toplumu tıbbi risklere karşı bilgilendirmek ve koruyucu hekimliği yaygınlaştırmak için kullanılabilirdi. Böylelikle pek çok hastalığın ortaya çıkması veya yaygınlaşması önlenebilirdi. İnsanları temel alan bilimsel çalışmalar hastalıkların önlenmesini ve işe yarar tedavilerin geliştirilmesini sağlar.

Ceviri: Yagmur Ozgur Guven

Haytap Deney Gercegi

Haytap

1.3.09

fındık yeni yuvasında



daha önce size fındık'tan(çıt çıt hanım) bahsetmiştim:bizim evimizde geçici bir süre yaşadı,sonrasında Açelya'nın sayesinde yeni yuvasına kavuştu..üstelik kendisi gibi küçük,uzun tüylü bir kardeşi var..ve çok mutlu görünüyor değil mi?